İstanbul'da son 39 yılın en kurak mart ayı yaşandı

22.04.2025 15:20

Geçen ay yağışların azaldığı İstanbul'da son 39 yılın en düşük mart ayı yağışı kaydedildi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre Marmara Bölgesi mart ayı yağış miktarının uzun yıllar ortalaması 66,1 milimetre olarak gerçekleşti. Bölgeye geçen sene mart ayında 63 milimetre, bu yılın aynı döneminde ise 25,7 milimetre yağış düştü.

Buna göre, bölgede mart yağışları uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 61, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 59 azaldı. Böylelikle mart ayında İstanbul'da son 39 yılın en düşük yağışı kayıtlara geçti.

Kırıkkale'de son 65, Balıkesir'de son 42, Kocaeli ile Sakarya'da ise son 36 yılın en düşük mart ayı yağışı yaşandı.

Yağışlı gün sayıları ise Kırklareli, Çanakkale ve Balıkesir çevrelerinde 15-20 gün aralığında gerçekleşirken Kırıkkale çevresinde yağışlı gün sayıları yer yer 1 güne kadar düştü.

"Türkiye genelinde yağışlarda ciddi düşüş gözlemliyoruz"

İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve meteoroloji mühendisi Güven Özdemir, Türkiye’de özellikle Marmara Bölgesi'nde yağışlarda önemli düşüş yaşandığını söyledi.

Marmara Bölgesi'nde yağışların geçen yıla göre yüzde 59, uzun yıllar ortalamasına göre ise yüzde 61 oranında azaldığını belirten Özdemir, "Türkiye genelinde yağışlarda ciddi düşüş gözlemliyoruz. 39-40 yıllık ortalamalara bakıldığında da bu azalma net şekilde görülüyor. Kuraklık maalesef Türkiye'nin belini büküyor" dedi.

Özdemir, baraj doluluk oranlarının geçici bir rahatlama sağladığını ancak asıl tehlikenin devam ettiğini vurgulayarak "Barajlarımızın dolu olması bizi aldatmasın. Bu yıl Marmara ve Karadeniz sahillerinde etkili olan kuvvetli yağışlar toprağın bir miktar nemlenmesini sağladı ancak bu yeterli değil. Önümüzdeki yıllar için bu bir alarmdır" diye konuştu.

"Meteorolojik kuraklık yer altı sularını, gölleri, nehirleri etkiliyor"

Dünyada ortalama sıcaklık artışının 1,3 dereceye ulaştığını kaydeden Özdemir, metropollerde bu artışın daha da fazla hissedildiğini kaydetti.

Özdemir, fosil yakıt kullanımının hala yüksek seviyede olduğunu belirterek, "Büyük ülkeler yeşil enerjiye geçişte maliyet nedeniyle zorlanıyor. Ancak bu yakıtların kullanımından vazgeçilmezse kuraklık daha da artacak" ifadesini kullandı.

Kuraklığın sadece meteorolojik değil, hidrolojik ve tarımsal boyutları da olduğuna dikkati çeken Özdemir, "Meteorolojik kuraklık yer altı sularını, gölleri, nehirleri etkiliyor. Bu da tarımsal kuraklığa, ardından sosyoekonomik problemlere yol açıyor" dedi.

Özdemir, İstanbul'daki barajların yüzde 80'in üzerinde dolu olduğunu ancak bunun rehavete neden olmaması gerektiğini vurgulayarak, "Vatandaşlar su tasarrufunda bulunmalı. Bu bir su seferberliği olmalı. Herkes bireysel olarak katkı sağlamalı. Aynı zamanda şehirlerde betonlaşmanın önüne geçilmeli, ağaçlandırmaya ağırlık verilmeli. Metropollerde yeşil alanların artırılması kuraklıkla mücadelede önemli bir adımdır" ifadesini kullandı.

İLGİLİ HABER Bakanlık, kuraklık riski altındaki göller için harekete geçti Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulunda alınan kararla kuraklık riski altındaki 8 gölle ilgili eylem planı hazırlanacağını belirterek, "Su stresi altındaki bir ülke olarak böyle bir kararın kuruldan çıkmış olmasını ülkemiz için çok önemli bir adım olarak görüyoruz." dedi.